İnsan Canında Kampanyalı Ülke
By
Deniz Özturhan
|
5/14/2014
1 comment
Siyaset insan topluluklarını daha iyi ve adaletli yaşatmak için icat edilmiş bir sosyal bilimdir. Sen bu bilimi günümüzde dünyada var olan normlara göre değil, kabile/aşiret/evrene doğru çekilen halay normlarına göre bir ülkeye uygulamaya kalkarsan, ortaya "böyle" bir ülke çıkar. Sen "yeter ki kar edilsin, yeter ki Ebru'nun çocuğu incinmesin, ben kanunu kafama göre yaparım, ülkeyi ite kaka işletirim, işlettiririm" dersen, her günümüz "böyle bir gün" olur elbet.
Çünkü yine bir felaket gündemiyle karşı karşıyayız. Van depreminde bloga "Mükerrer Müsibetler Ülkesi" diye başlık atıp, "Her Türk Harcanabilir Doğar!" sloganlı gif yapmıştım. Zira deprem kuşağında olduğu bin yıldır belli memleketimizde yine deprem olmuş, en gelişmiş sektörü inşaat olan ülkemizde her nasılsa o gelişkin gelişkin yapılmış yapılar çöküvermiş, insanlar ölmüş, kalan sağlar yıllarca konteynır kentlere mecbur kalmıştı. Hala da öyleler. (Ama bundan başbakanın önünde Barolar Birliği Başkan'ın bahsetmesi çok büyük terbiyesizlik)
Sonra Uludere-Roboski oldu. İlk değildi, son olacağa da benzemiyordu çünkü başbakanımız bu konuyu (artık beyninde nasıl bir short cut var ise) kürtaja bağlamış, "Her kürtaj bir Uludere'dir!" buyurmuştu. Ben o zaman Türkiye ölüm istatistikleri arasında dolanmıştım günlerce. Terör, trafik, iş kazası, 0-7 yaş arası yetersiz beslenme-bakım dolayı ölümleri yazmıştım. Çünkü bir ülkenin gelişmişliğini etrafa dikilen inşaatlar belirlemiyor, bu sebeplerden insan kaybı yaşamamak gösteriyor.
Elbette bulduğum istatistiklerimiz, herhangi bir kaliteyi işaret etmiyordu. CHP döneminde de (artık ne zamansa ben tam hatırlamıyorum) bir kalite yoktu" denebilir. "Artık o tarih beni ilgilendirmiyor. ben yarın kaç kişi öleceğiz, ne pisi pisine öleceğiz onun derdindeyim" cevabı alınır. Dahası artık sanayi devrimine girmiş bir ülkeyiz, ama arkadan. Şirketlerin ve devlet erkanının cukka payı çıldırasıya artarken, ülkede insan canı bir türlü değerlenmiyor. 2014 yılında 1800'ler İngilteresi'ne ulaşabildik.
İnsan canı.
Ülkede en ucuz şey insan canı, kimsenin bundan şüphesi olmasın.
Benzinden ucuz, kömürden ucuz, avm'den ucuz, ekmekten ucuz.
Ama lütfen siyasetini yapmayın bunun. Başbakanımız düğün kına gezip, "3 çocuk" istesin. O çocukların 3'te 1'ini savaşta, madende, sokakta öldüreceğini bile bile, yapsın bunu.
Siz sakın ama insan canı üzerinden siyaset yapmayın.
Çünkü ayıp.
1 vatandaş cevab hakkı kullandı :
buralarda siyaset yapıldığına inanmıyorum. kelimenin tanımına aykırı bir defa. yapılan şu; kimsenin faydasına inanmadığı yasalar gereği birilerinin vergileri iç etmesi gerekiyor, o birileri kim olursa yedi sülalesi ve yakın çevresi zengin oluyor, ortada dönüp dolaşan politikacılar içinde en iş bitiricileri, usturuplu yiyicileri başa geçiyor. bütün kavga kim bu kanı emecek kavgası.
şaka ama kötü bir şaka olarak fikrim şu, hazinenin anahtarını başbaşa teslim edip, para senin dilediğin gibi harca ama borç da senin öyle memlekete takıp takıp kaçamazsın, yarattığın her borç torunlarına miras kalacak demek. bu formül de yüzyıl önce miadını doldurdu zaten.
Post a Comment