Öncelikler Anatomisi

By | 3/23/2012 8 comments
O kadar çok şeyi yolda unuttum ki; aklımda hep varmak...
(D.Ö. - 20'li yaşlar - İstanbul)
---

Negzel, ne hoş, ne cici; bahar geldi. Boyalı basının kadınları diyete, spora, bahar bakımına yönlendirmesine sayılı dakikalar var. Evet evet, yine selülitten bahsedecek, yine hayatınızı değiştirmeye saçınızdan başlayın, gardırobunuza devam edin tavsiyeliyecekler.

E biz de eşşek değiliz tabi; basen ve göbeklerimiz gözümüze daha bir batacak. "Ay niye belim Ayşe gibi ince, götüm Buse gibi kalkık, kaşım Şule gibi yoluk diil?" sora sora ağlaşmalarımız başlayacak. Bazı saçlar sarıya açılırken, ilkin daha zenginler bronzlaşacak.

Hiç unutmam Teşvikiye'de ajansta çalıştığım bir yaz boyunca, bulaşık makinesi gibi beyazlığımı koruduğum için, neredeyse parmakla gösterilir hale gelmiştim. Köşe başlarından fırlayan ikoncanlar "Mevlana şekeri gibi dolanıyo ortalıkta, yazaaıık" der gibi gibi bakmışlardı bana.

- Çünkü bi işim var amk! bağırmak istemiş, haliyle yapmamıştım. Malum, Teşvikiye nezih bi muhit.

O zaman hayatımda bildiğim en önemli öncelik işimdi tabi (bi de manitasyon, ah o manitasyon). Taze reklamcı idealistliği ile, ajans-ev-patronun evi şeytan üçgenin açılarında belimi bükerdim. Sonra sonra yaşım da ilerleyince, hayatın temel önceliğinin hayatın ta kendisi olduğunu, az buçuk idrak etmeye başladım.

Baharın kapısında, asabım az çok bozuk olsa da, hayatta olmanın ana fikrine hizmet etmeyi arzuluyorum. Bu arzu çerçevesinde blog okuru -çok da genç olmayan, lakin aslan gibi- kızlarımız için bi rehber hazırladım. (Yalan la, kendime hazırladım rehber mehber. Lakin buyrun ciğerime bakın yani, hayat paylaşınca güzel.)


KLBHE Kızları İçin Baharda Yenilenme

- Ayak Bakımı: Gerçek bir kadın topuklusundan ve pediküründen belli olur, değil mi? Ya bi gına vermeyin, bi iç sıkmayın, hadi...

Bizce ayakların temel önceliği yürüyüp gitmek olmalı; gerekirse hep en az kullanılmış yoldan gitmek. Çünkü mantıken çok kullanılan yolda trafik olur, hadise olur. Ayağın bir diğer önceliği, kendini başkasının pabucunda düşünmek olabilir, neden olmasın? Keza, "ayak yapmamak", "harbi olmak", sınırlı sayıda güzel zamanda işe yarayabilir; o zamanları denk getirmeyi de bilmek lazım tabi. Denk getirmezsek kısmetimiz, önüne gelene bin tekme, şeklinde.


- Basenlere Dikkat!: Bir kadının g.tü en sinsi düşmanı gibi, hayatı boyunca tam arkasında dolaşır. Çaktırmadan büyür, güçlenir. Buna engel olmak için KLBHE labarotuarlarında inanılmaz bi teknik geliştirdik; koy g.tüne rahvan gitsin.

Takma anam, takma bacım, bu da geçer. Çok sevdin, çok emek verdin, çok olmadı, olmasın. Yani olsun ama her şeyi de takmayacaksın. Bak, geçen annem aradı, "Berkay teyze üzül üzül, aa bi baktık kadının kafa yanmış. Senin kafa zaten gelgitli, aman evladım..." dedi.


- Göbek: Karın bölgesini yogacılar yaşam enerjisinin merkezi olarak kabul ediyorlar. Çoğu söylediklerinde haklı olduklarını tespit ettiğimden, dikkate alıyorum. Karın bölgemizin önceliği tabi ki incelmek ama ruhen. Yaşam enerjinizi şarz edin ey bacılar, ey inanlar; size yaşamı sevdiren ne varsa göbekten bağlanın ona. Ben misal yoga ile şarj olup, stand up ile o şarjı size doğru boşaltıyorum. Keza resim, keza türlü yaratıcı ortamlar, güzel yemekler, dol kara göbek dol dol dol.

- Göğsünüz Dik Olsun: Göğüsleri dikleştirmek günümüzde bir soğuk su banyosu kadar kolay; yaptığımız işi iyi yapıyoruz, kendimize saygı duyuyoruz. "Aylayk kendim" noktası yeterli; ötesi veya berisi tehlike çanlarının çaldığı yerler. Bu benim için yazarak yaşamak, sevdiğim insanlarla, sevgi çerçevesinde işler yapmak şeklinde tezahür ediyor. Gerçi çok da edemiyor, neyse, önümüzdeki maçlara bakiciiiz.

- Kafanızı Güzelleştirin: Yüz saç diş hepsi kafada, demek ki iş kafada bitiyor. Kafayı güzelleştirmek için öncelikle, bakmayı bilmek gerekiyor. Geçen cadde muhitinde yürürken aklımda şu cümle dolanıyordu: "What you see in life, defines you, bitterly."

Niye İngilizce dolanıyordu orası muamma, lakin hayatta neyi gördüğün, kim olduğunu belirliyor ve bu belirginlik üstelik, sana çoğunlukla acı veriyor.

Çünkü nedense, can sıkıcı şeyleri fark ediyoruz hayatta. Bizden hoşlanan 15 kişinin bize nasıl tatlı tatlı baktığını değil, o 16. orçonun gözündeki küçümser ifadeyi seçiyoruz hemen. Ya da ben en yaşanası Avrupa kentlerinde bile, dilencileri buluyorum hemen. Viyana'ya 2. gidişimde aynı dilenciyi -şehrin the dilencisi sanırım- 2. kez bulmayı bile başarıyorum.

Oysa biliyorum ki başarılı adamlar, hayatın akışı içindeki bi takım özel ayrıntıları görüyorlar. Mutlu insanlar, olayların tatlı yanından bakıyorlar. Kedilerin ne gördükleri meçhul ama kafaları hep bi şekil iyi. Bunları hep örnek almak lazım.

***
Hayat yan gelip yatma yeri değil sevgili okuyucu; ne ile mutlu olduğunu iyi bilip, onu hayatının gereken yere koymak bizzat senin görevin. Kafayı sadece kendine değil, kendinden daha büyük, daha yüce, daha önemli bi gerçeklik için yormak ise, tüm insanlığın. Gerçi ben ne skim oluyorum da tüm insanlığa ders veriyor gibi yapıyorum? ah ah. neys.

Bu yazı, o kadar uzun zamandır elimde sümsüyor ki, "Ulan skerim önceliğini, benim önceliğim skmek!" kafalarına bile geldim. O arada bazı bloggerların bi önceki yazıyı "Aa bak, bana demiş, .rrospuu" hassasiyetiyle okuduğunu, bazı okurların kalkıp şovlara gelecek kadar beni sevdiğini, bazı insanların gözünde değer kazanmak için g.tü yırtmaktansa, başka insanlarla arkadaşlık etmek gerektiğini öğrendim. Hava bi açtı, bi kapadı, mini buzul çağı kulağımıza üfledi derken, şu zamanı ettik.

Hadi bitirelim kaptan.

Öncelikle, sevgili alınan bloggerlar: alınmayın, size demedim. Size bakmıyordum çünkü o sırada, blogger konseptinin günümüzde ve coğrafyamızda nasıl çalıştığına bakıyordum. Yazıyı yazarken bi taneniz aklımdan geçtiyse, na şuracıkta elim gtüme yapışsın, ayırmak mümkün olmasın.

Sonralıkla, Kısmet Şov kulislerinde "Senin okurun tipli kızlar gelmiş gene, laylaylay." heyecanları yaşanıyor, fyi ladies fyi.

Ve en son olarak, önceliği sen olmayanı, sen de listenin altlarına yolla.
Yapacak bişey yok. Var ama... Yok.


Biterken,
Çok pis çekirdek yiyoruz ve saatlerimiz öğleden sonra 4'ü gösteriyor. Kafama büyük, lacivert bi eşarp doladım. Chrome tab'inde Brüksel wikipedia sayfası açık çünkü kısmetse, çok gezenlerle gidiyoruz. Bi çay koyıyım bari, çekirdek de bitti.
Newer Post Older Post Home

8 vatandaş cevab hakkı kullandı :

Zeynep said...

yazının çekirdek bitmeden yayınlanmasını beklemek aptallık olurdu zaten :)

Fido said...

elini öptüm,başıma koydum,portakalı da soydum,duma duma dumm... :))

Önceliği ben olmayanları bulup başımın üstünde taşımak gibi bi huyum var..Bu yazı bana ders olsun:)))))

Deniz: yazilarindaki analitiklik yaninda "scientific" olma ihtiyacin, o sirada da sozcuklerle oynayisin, dozunda da bel alti gondermelerin seni "Kim lan bu hayatimin erkegi?" yapiyor. Bu arada blogunun ismi soyle yorumlanabilir: Butun parallel hayatlarimin erkegini buldum ama kim bu hayatimin erkegi?
Neyse espri ince bir cizgi o yuzden o ise girmeden sunu sorayim: Neymis seni okuyan kiz profili?, konsept ortaya atilmis ama aciklanmamis!

casey23 said...

Gerçekten on numara yazı!! Özellikle götümüz hakkındaki yorumların beni kopardı :)

öncelikler konusunda benim de ciddi problemlerim var. bazen çok sevdiğim bi çorbayı bile hayatımın merkezine koyabiliyorum misal.
bide kafamızı güzelleştirsek kaç yazar hacı. görmezmisin yüzü götüme benzeyen bi ton kadın yanında cillop gibi arkadaslarla gezer eyler, çünkü o kadınlardırdki göğüsleri son derece dik, götü başı yapılı, ayakları pedikürlü felandır. acımasız gerçekler, fıkra 213.

momos said...

bahar gelince iyimserlik bulutlarıyla geliyor. uyandığında günün aydınlık olması gününün aydınlık olacağı anlamına gelmiyor ama yine de insana iyi geliyor.

götgöbekbasenayakgöğüs bakımı, intizamı aynalara yarar anca. olaylara tatlı yanından bakabilmek için bakışın tatlı olması gerek önce. o yüzden en birincisi kafa güzelliği bence bir öncelik seçilecekse. kafan güzelse herşey güzel veya herşey çirkin, hangisi uyarsa sana.

Gecenlerde bir soz okudum cok hosuma gitti:
"Bir pazar gunu evinde ne yapacagini bilemeyen insanlar bir de olmusuzluk isterler"

Bence hayattan zevk almak, birim zamani keyifle doldurabilmek en onemli kriter. Ne kadar pedicurlu, kasi yoluk:), gotu kalkik, gobegi inik olursa olsun bir kadin, onunla keyifle vakit geciremedikten sonra ne anlami kaldi???
Bence hiç yok.
Sadece iliskiler degil, dostluk arkadasliklar da boyle...
Once birim zamanin içini keyifli ve tatminkar bir sekilde doldurabilmek gelir.