Ne düşündüm yolda, şimdi tam bilemem. Ama eğlendim gövdem düz bir satıh, ayaklarım işlek; yol beni sahilde bi banka kustu ve önümde boğaz, anne gibi mübarek.
Eskiden çok tırsmazdım, tek başına gezerken. Geceler benim, bol pantolon kapişonlu ceket, gerekirse anahtar şıngırdatırdım, kelebek süsü vererek.
Şimdi artık yaşım orta ve uzak bir anı cehalet, yanımdaki Rusça konuşan delikanlılara baktım, hem meraklı hem ürkek.
O esnada 20 metre sağımdan göründü bir apaçi çetesi, ellerde çekirdekler ve yerinde neşesi. Biri bişey dedi, sesini dalga yuttu. Beriki cevap verdi "Yedi sene yatarsın olm", belli bana vurgusu.
Taciz suçuna 7 yıl mapus verilince, bakmışsın tek başına gezen hanıma hallenemez oldu küçük enişte. Lakin sevemedi, gülemedi, "7 seneye değmen" der gibi, tükürdü üzerime çekirdeği.
Bak kız bu işe sevindi, sevindi.
Ayağını uzatıp gevşedi, yavşadı.
Kalktım bi kumpir yaptırdım, malzemeyi tek tek seçerek. Tam istediğim gibi bi kumpir yiyebilmek için bile, önce satıcıyı bunu başarabileceğine ikna etmem gerek. Yanına bakkaldan bi Miller çaktım, mis. Yine banktayım, tankerin teki dalga yapmış, deniz anaları ve ruslar dağılmış, pek temiz.
Yan bankta evsiz iki amca, kaç yıldır selamımız yok. Delilerini tanırsan mahallenin, sonra anlatcak hikayen olur çok. Benden önce davrandı bi ıssız abla, amca "eskiden" plağını taktı çalıyor. Hiç oralı olmayayım en iyisi, deli de olsa bi noktada bayıyor.
Şimdi dersen ne oldu, pek sevgili okuycu, çekirdek tüküren kucağıma, beni hala saymıyor. Belki gtümü ellemez ama abim olsa çeker vurur. Onun cezası daha azdır üstelik, töremdir der, 5 senede kurtulur.
Burda kapkara vardı, nerde? Burda bi rock bar vardı, nerde?
Tam burda, bi manita öpmüştüm, nerde? Burda bi yeni yıla girmiştim, kaç yıl önce?
Barok caminin kubbesine yakın, senelerdir yaşam savaşı verir bi incir. Neden orda çıkmaya çalıştığını Allah bilir ama belli ki keyif pezevengidir.
Eve dönerken fark ettim, her yer bizim gittiğimiz. Ortaköy hala çok kötü müzik dinliyor ve okey oynuyor diye, ondan vazgeçecek değiliz.
- Bu da böyle yavrunun belden aşağısı gibi süprizli, yazdırıverdi kendini.
bitti.
10 vatandaş cevab hakkı kullandı :
ne diyim eline sağlık!
İnsanların hiç tanımadıkları birinin, hiç görmedikleri bir bankta Pazar'ı yaşamasından keyif almaları ne güzel...
Belki de böyle esecek bu rüzgar
ve böyle yitip gidecek sandallar
dalgaların ardında
Ama yine de keyfli bir pazarda keyifli bir yazıya gülümsemek de
en azından bizden olsun diyelim...
:D haha.. sevdimm
Bek hoş, bek naif, bek derun..
Nefis :)
pek hoş pek latif :) kafiyeler akıcılık süper. ağızda eriyor.
@herkes
kafiye sevdiğinizi bileydim, daha evvel yapardım.
çok saolun bi de.
hmmmm.. ne tuhaf o sükunet yazındaki belki sen bile öylesin sükun.miller, kumpir, rus, çekirdek..çok uzun yıllar önceyi anımsattı bana. benim kendimce başka bir hayat geçmeye karar verdiğim günlerden birini.
bisiklete binerken bir çocuğun ağzını gözünü kırıp eline vermek zorunda kalmıştım. ellerimi yıkasamda geçmez onun pis kanı ya neyse. fakat kimselerin de umru olmamıştı.. banklardan o gün vazgeçtim sanırım.
ortaköyde yaşayan ve bahis konusu rutini sıklıkla ifa eden biri olarak bir gün o lokasyondaki bi hikayenin yan kahramanı olmak dileğiyle diyerek,
çoktan olmuşuzdur belki...
her satırına bayıldım,
en çok da deli de olsa bir noktada bayıyo'ya bayıldım.
bu yeni kuşak daha az lafa atıyor diye düşünüyordum, esasen yaşımın geçmiş olduğunu senin satırlarında bir idrak ettim.
ortaköy ne yapsan haklısın, sis barsız filan ayağımıza kolay, gönlümüze tanış.
Post a Comment