Seni düşünüyorum gözlerim kapalı.
Kaytan bıyıklarını, gül cemalini, nur saçan o munis yüzünü...
Öyle mahrem, öyle babacan bir ifaden var ki...
Sanki hiç, çatır çatır skişen Rus kızı videosu izlemedin ömrünce. Chatroullette'te envai çeşit memleketten ske, hiç denk gelmedin. Bir gün olsun,"slm, asl, 23cm, bakire misin?" kelimelerini -ayen de bu sırayla- tuşlamadı parmakların.
Masumsun sen bana göre, hepimize göre.
Biliyorum, senin gençliğinde değil cam'den meme göstermek, camdan yüzünü göstermezdi kızlar. Hanımı evlenmeden önce bi kez parkta gördün. O da işte örtüsünden geriye kalanı, sarma, patlıcanlı kıymalı börek ve kuru köfte ardından.
Biliyorum, senin gençliğinde değil cam'den meme göstermek, camdan yüzünü göstermezdi kızlar. Hanımı evlenmeden önce bi kez parkta gördün. O da işte örtüsünden geriye kalanı, sarma, patlıcanlı kıymalı börek ve kuru köfte ardından.
Sen gençken empeüç felan nerdeee? Plak vardı, lakin zamane müzikler sana yabancıydı. Canın çekmedi mi bilinmez, bol paça giyip, Erkin Koray- Barış Manço'yla kıvırmayı? Ama haşa, kıvırmadındı.
Sonra takvim yaprakları tek tek düştü, pencere kadrajında mevsimler cut cut değişti. Sen büyüdün koca adam oldun, Memleketin "attaya gidelim kısmetse ölmeden döneriz" hizmetlerine bakmaya başladın. Ay ne iyi ettin?
Önceleri şugar şugar geçinip gidiyodunuz. Kanka gazeteler istediğini yazıyodu felan. Hani bi tren vardı, Ankarâ'ya giderken yoldan çıkıverdiydi. Hızlandırılmış ama güvenlileştirilmemiş bi ulaşım şeklinde 139 insan, öteki tarafa hızlıca geçmiş, medyada bu sayı yarım saat içinde 39'a düşmüş, hani sen de "Aa ben mi yaptım ki" diye küs işareti çakarken görülmüştün.
Tabi senin gibi böyük adamların hepsi birbirinin donundaki deliği bildiğinden, kimse çok da ötelememişti lafı. Tatlı tatlı atışmalar en fazla, o da adab-ı muhaşeret iskanında. Bi tek işte internette haddini bilmezler, görgüsüce saldırdıydı sana. "İstifa" felan, ne kadar alakasız şeyler halbuki kazayla ?
Ah o internet yok mu?
Sallandırcaksın aypisinden üç beş tane, bak bi daha klavyeye yaklaşıyo mu parmakları?
Hayır, hepsi bi yana, biraz telaşlanmıştın internet teslim edilince attaya gitme bakanlığına. halbukis hiç de öyle büyütülcek bişiy değilmiş. Oğlan gösterdi işte, koca başbakanın sitesinde yalnızca iki buton var. Belli ki fazlasına gerek yok.
Zaten anarşiklik almış başını yürümüş, gencin dimağı tehlikede... Şimdi bu genç dimağ, yabancı memlekette tangayla motora binen kız görür, ister. Oraya gitmek istese gene iyi, ya o da tangayla motora, ata binmek isterse? Komşulaaar, evlerden ırak.
Ayrıetten, internette bu dimağların yüzünü göremiyosun, kim kimdir, in midir, imo mudur bilemiyosun. Temas sıcaklığını veremiyosun. E dövemiyosun. Laf anlatıyosun, "Gogıl, para ver lan piç", dinlemiyo.
Hepsini hızlı trene bindirmek de mümkün olmadığına göre?
Kes gitsin internetini.
Çok da twitindeydi. Hayır efendim biliyosun adın gibi, sayın Gül'ün twitleyen 4 yaveri var. Sana da tesis sağlansa, sen de facebuka girmen mi? Halkınla kaynaşman mı? Pazarcıyla, peynirciyle sarmaş koklaş fotolarını yüklemen mi?
Yo hemşerim yo,
Bu memleketi internet yönetmiyor.
Yassak, gaphalı, de geth!
Biterken,
.com adresini bi ara kullanır gibi olduk, sonra yine memleketin bazı semtlerine hizmet veremedik derken, bu yazıda hiç demedim bak, sizin sağlayacağınız internetin ta .mınakoyıyım.
neyse ki inci sker. onla eğleşiyoz işte bu ara.