Kaderimde Bu da mı vardı, Youtuber mı Olacaktım?

By | 2/20/2018 1 comment

Epeydir, ama epeydir, kadınlarla komik bi'şiyler yapmak istiyordum. Çünkü yıllar boyunca hep erkeklerle komiklik yaptım ve kusura bakmayın beyler ama bi noktada baydım.

Komik adamlar nefistir. Onlarla zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Aklınızı hep neşeli şekilde delirtirler. Yoksulluğun can sıkıcılığını, trafikte kalmışlığı, metrobüste konserve olmuşluğu, pek çok sıkıcı filmi ve kimi konserleri, aşırı yorgun günleri, evde kutlanan bilumum önemli hadiseyi, epey rahatlıkla, kurtarabilirler.

Komik adamlar korkunçtur. Bi kere susmak nedir pek bilmezler, her lafa atlar, yahut en kritik anlarda doğrudan ortaya doğru patlarlar. Sadece etrafı kritik edeceklerini sanırsanız, oy oy, elbette yanılırsınız. Komik adamlar sarkazm ile can yakar, cerrahi şakalarla oracıkta böbreğinizi elinize tutuşturuverirler. Uyumaz da bu sinsiler, yeminle. Su uyur, bunlar uyumaz. Böyle kunduz elleri çenelerinin altında, bi açık verin de, lafı 90'a ateşlesin diye bekler dururlar.

Yani özetle, benim komik adamlar ile olan aşk - nefret, haset - sidik yarıştırma halim ezele, ah rabbim çok ezele dayanır.

(Lisede sadece Cem Yılmaz şakaları anlatan saygıdeğer manitam Özgür. Burada hep beraber, bende açtığın "başkasının şakasını yapmak komik değildir." travmasının ekmeğini yerken, seni saygı ve pek de yoğun olmayan bir özlemle anıyoruz.)

Ehem.

Ne diyordum?

Evren sesimi neredeyse 10 yılda duydu ama duydu, şimdi, hakkını yemek istemem. Standup sayesinde bir takım komik kadınlarla tanıştım. En başta aralarından bazılarına hafiften kıl olduğumu itiraf etmek zorundayım. Ben ne Kadıköy yapımı Seinfeld'lerin elinde şişmiştim de, gelmiştim o noktalara... Senelerce 6- 7 erkekle, tam 6-7 adet sahneye çıkmaya hazırlanan komik adamın testosteronuyla, durduğum yerde top sakalım çıkmıştı.

Nihayet sahnedeki tek kız değildim ama rahat edemedim.

Aslında niyetim hepsini tek tek dışlamaktı. Olmadı. Bi şekilde kanıma girdi bu zilliler. Size onları biraz tanıtayım mı? Kesin bunu okuyunca böyle hem ağlamaklı, hem kızgın, tuhaf duygusal hallere girecekler. Ay allahım. Bakın bunu komik adamlarla yaşayamazsınız. Komik adamların duyguları 5-7 çeşit sivri şakanın altına ustaca gizlenmiştir.

Ma Görlz - Çok da Fifi 

Fakat Kim Bu "Çok da Fifi" affedersin?

Meltem Parlak: Kulis geyiğinin efendisi. Ben onun kadar zengin kelime dağarcığıyla nükte yapan kimseyi tanımadım. Ki neredeyse hepinizi tanıyorum saygıdeğer tipsiz komikler. Meltem bi de üstünüze afiyet -bir yorumcumuzun dediği gibi- bir nihai ürün; yani güzel. Gerçi sarışınlık onu yordu, hissediyoruz. Onun dışında, azarı meşhurdur. Meltem sizi bir azarlar, donunuzu filan unutur kaçarsınız. "Acınacak haldesin, yeter artık!" repliği ile ünlenmesini bekliyoruz. Bir de kitapları var, onları alın. Of daha Meltem üzerine destan yazarım. Üstü laik - ulusalcı teyze kaplanmış, New York'lu Yahudi bir komedyendir kendisi. Yaşını bi gösterir, aklınızı yersiniz.

Hande Yögen: Ben bu insana ne ara, nasıl oldu da kıl olmayı becerdim acaba? O günden beri içgüdülerime hiç güvenemiyorum. Dolu yağsa sokağa koşarım, fırtınaya balıklama dalarım. Çünkü belli ki bende öyle bi kafa yokmuş. Neyse. Bu kişi dünyanın en iyi insanı olmanın yanı sıra çılgın gibi Instagram'ımıza story eklemesiyle ünlüdür. Her gösteriden onlarca fotoğraf çekmese hasta oluyor. Çekince de hasta oluyor. Tam anlamadım. Ama sayesinde milyartirilyonlarca sahne fotoğrafım oldu. Bakın erkeklerle komiklik yaparken sevabına yaa, Allah için yaa, fotoğrafımızı çeken bir kişi yoktu. Hep karanlık dönemler onlar bu sebeple. Hande'ye dönersek hep diyorum, grubun ruhani lideri. Ekibi sanki bana yönettirip, beni o yönetiyor gibi, böyle mistik güçleri filan var.

Aslı Akbay: İngiliz. Aslıyla mahçup oluyoruz konseptinin Aslı'sı, çok acayip bir insan. "Beni lezbiyen sanıyorlar ama ben gay bi erkeğim" diyebilecek, sonra da üzerine bir porsiyon beyin söğüş yiyip, ağzını silip kalkacak, sonra da motoruna atlayıp gidecek denli delikanlı. Watsapp grubuna kalp filan atmayı yeni öğrendi. Bebişim yazarken geçende az daha inme geliyormuş, kaykayla acile taşımışlar. Ah, tam soğuk İngiliz bi espri oldu. Faak. Aslı'dan çok şey öğrendim; doğru tonda bloodyhell demeyi, bazı şakaların insanı ne kadar şaşırtabileceğini, deliliğin ekstrem sporla yenilebileceğini ve iyi kalbin hep baki kalacağını.... Ha bi de, ne yalan diyeyim, Aslı'dan sert vuran erkek komedyen bi Alicem Yurtseven'i bilirim. Manyak bunlar affedersin.

Şirincan Çakıroğlu: Sincap mı desem, kunduz mu desem, böyle bi kemirgen gibi, ama sürekli seksi, hep bi kedi gibi oyuncu... Bitmiyor efendim, bitmiyor... Bi enerji geliyor buna, gitmiyor. Bazen kanaryalara yaptıkları gibi, Şirincan'ın üzerine örtü atıp susturasım geliyor. O da kuliste benim iğrenç biri olduğumu düşüyor, haklı. Öyleyim. Hiç sevmem kuliste cıvıklığı... Bi tek sarılmaca-hug up yaparken memeleri tokuştursak, bana o kadarı yetiyor. Bakın buna o kadarı yetmez. Yakalarsa sizi doyasıya ovazlar. Hem sizi, hem seyirciyi. Muhteşem bi ovazlamacıdır kendisi. Pardon doğaçlamacıdır kendisi. Çişi sıçratan vajina taklidini görseniz, ki bi gösteriye gelirseniz görebilirsiniz, fenalaşırsınız, orası kesin. Ama gülmekten. Şirincan muhteşem bi ayrıntısın yaa... (Şirincan bunu okuyunca infilak edecek kesin. Keh keh keh!)

Buse Sinem İren: Alem onu Laz Kızı Buse diye tanıyor ama bizim için atarın, dansın, kopmaların şahı. Buse tıpkı bir kamikaze gibi eğlenir, sahnedeyken ve inişte, insana yüksekten çarpar, afallatır. Gülmekten katılan seyirciyi pek az komedyende görürsünüz ve Buse, bunlardan biridir. Bi yerde Buse varsa mesela, ses seviyeleri yeniden tanımlanır. Kahkahası gösteriye çıktığımız mekanın büyüklüğünden ve kalabalıklığından bağımsız olarak, 200 metrelik alanda rahatça tanınabilir. Çapkın, hınzır, sevimli... Özetle, hayat bi bilgisayar oyunu olsa, oynamak isteyeceğiniz karakterdir. Macera buna koşar, genç tabi, olacak o kadar. Gençliğini arada kafamıza vuruyor ama sonra gece 3'e doğru otel odasına sarhoş gelince, pek bi uysal, pek bi bebek gibi oluyor. Kıyamıyoruz. Nebleyim.

Çok mu övdüm, az mı dövdüm bilemem. Bizim standup ekibi bu şekil.
2 senedir beraber sahneye çıkıyoruz, 100 gösteriyi geçeli 1 ay oldu. Gelip izlemediyseniz hala, artık o sizin ayıbınız. Çok iyi bir okursanız (ve uslu da olursanız) kapıya adınızı yazarım bu arada. Neden olmasın? (Gösterileri takip için al bak bu Feys, bu da Insta. Tıkla git aşkım. aa Deniz'cim sadece seni takip edicem diyorsan, ona da ok. Böyle gel.)

Onun dışında, yazının başında Meltem Hanım'la videomuzu gördünüz. Kendi kafamıza göre komiklik yapmaya hevesli olduğumuz YouTube kanalımız açıldı. Bu video dışında, bir takım moda tavsiyeleri, Oyunculuk Teknikleri, Laz kızı Buse'nin assolist oluşları ve halaylar eşliğinde yakışıklı stalkladığımız Fifi Gurme gibi programlar var. Daha da kimbilir neler olacak, hayırlısı.

Ben bizzat birey birey hepinizi bekliyorum. Bunca yıllık hukukumuz var sonuçta... Şayet gelirseniz ses edin. Edebiyat severlerin katılımına göre "Merhaba Cahiller" diye sadece kitap anlattığım bi program filan yapmayı düşünüyorum. Ki taşlanayım. Ay lav linç.

Ay bloguma yazmayı nasıl özlemişim...
Ev arada çıkıp, sonra dönebildiğinde, her zamankinden daha güzel diil mi ya?

biterken,
editlerimle geldim. 
ev sahibi kirayı 3,5'a çıkarmak için tebligat göndermiş. hukuki bi şekilde tebligatla sigara yaptım, gömüyorum. 
kış nasıl geçti, anlamadık ama pembe manyolya tomurcuk vermiş. camdan ona bakıyorum. 
hayallerimde bi sorun var ama tam neresi ellen işaret edemiyor, sözlen tam diyemiyorum.
Newer Post Older Post Home

1 vatandaş cevab hakkı kullandı :

Vuhuuu uzun yazılar okumak özlenen bir şeymiş anladım. Ayrıca çok eğlencelisiniz ayrı ayrı, ben izlemiş biri olarak şahidim.