Geleceğe Mektup

Sevgili gecekteki ben,

Bugün dandik bi uygulamadan kendime, yani şu andaki halime, tam bir sene önce atmış olduğum meyil geldi. Gerçekten 1 senede hayatımda neler değişmiş be! Vay anasını, bak sen şu işe, demek isterdim.

Diyemedim.

Çünkü affedersin gelecekteki kendim ama pek de bi halt değişmemiş ortamımda. Ki daha önce de geçmiş kendimler, daha az geçmiş kendimlere böyle mailler atmış, "Bunu da yap, yapmaszsan tüü senin kalıbına" buyurmuş, lakin umutları hep fos çıkmıştı.

Demem o ki, zamandaki türlü kendimlerden utandım. Azıcık Kuantum bilsem, hepsini paralel dizer, sıra sıra tokatlardım.

***

Sevgili fiçır bendeniz,

Hatırlatmak için yazıyorum bugün İstanbul'da parçalı bulutlu bir gündü. Nemli, histerik, vıcıklı. Gene sokaktaki adamlar yol vermemeyi, insanın üstüne üstüne araç ve beden sürmeyi marifet biliyorlardı. Gene ülkede manyakça şeyler oluyor ve biz bunları normal karşılıyorduk. Gene birileri manasızca ölüyordu felan.

Ben tatile çıkmadan hemen önce, bakkalımın öldüğünü öğrendim mesela. Ağrılı, 4 kardeşin en büyüğüydü; büyük derken, yaşı 25 en fazla. Top sakallıydı, şiveliydi ve bakkalda açık olan televizyona laf attığımda, her seferinde, espriyi geç anlasa bile, gülerdi.

Onun kısa bir sessizlikten sonra gelen kahkahası, benim mizahımın halka dokunduğu yegane noktaydı diyebilirim. Diyebilirim çünkü insan "bakkalım öldü" diye bir grup başka insan içinde ağlaşınca, tuhaf karşılanıyormuş. Neyse...

Bakkal Apo, şu Ağrı'da gerçekleşen kazada ölmüş, memlekete varmaya çalışıyordu herhal. +12'siyle beraber öteki tarafın kapısına yazılmışlar. 13 insan, bizim trafikte kaybetmeye alışkın olduğumuz bir rakam. Dolayısıyla kimse üstüne alınmadı, ne bi bakan, ne bi bakmayan.

Apo'nun kardeşi Şerif, gülme işini devraldı. O önden gülüyor ama. "Kesin bişey diyecek" görev bilinciyle, kıyamam.

***

Şimdi tabi ne kadar gelecekte olduğunu bilemiyorum, pek sevgili bek tu dı fiçır mi.

Ama umarım yeterince gelecektesindir. Hani öyle bi gelecek ki, ülkede birileri trafik kazasında öldüğünde olay oluyor. Terörde - askerde ölen zaten yok. Kimse kimseyi davranıp da yakmıyor, devlet yakanı hoş görmüyor...

Öyle bi gelecek ki, bazı ülkelerin adeta bu günü. Yani evrimde büyük bir kırılma, sıçrama, uzaylıylan temas, böyle abartılılı beklentilerim yok, yanlış anlaşılmasın. Makul bir gelecek beklentisi içerisindeyim. Ha bi de mümkünse çamaşırları yıkayan makine, el atmışken kurutsun bi zahmet. Teknolojiler, robotlar, falanlar... Bunları sadece pis pis şeyler için geliştirmeyelim.

***

Biriciğim gelecekteki ben,

Ülkeden değilse de, senden beklentim gerçekten büyük. Evvet yanlış okumadın, gene büyük, başıbüyük. Öncelikle çok kötü kelime esprileri yapmayı bırakmışsındır diye umuyorum. Sonralıkla, nasılsın? İyi misin? Çamaşırları makineden çıkardın mı?

O değil de, bir dünya turu hadisen vardı senin, o iş nooldu? En azından bi etraflısından Avrupa, bi Uzak Doğu, azıcık Amerika görmüşsündür. Görmediysen gözüne tükürüyorum şu an. Geleceğe tüküren ilk insanım.

Sayende.

***

Canımın içi istikbalimin ice gülü,

Mektubuma bi noktada son vermek durumundayım. Çünkü bu mektubu yazmakla uğraştığım her an, sana doğru yaklaşıyorum kahretsin. Zaman kötüymüş, hızlı akıyormuş, yoruyormuş, önünde yaşam kifayetsizmiş... Kime göre, neye göre? Zamanın göreceliliği işte böyle bir şey.

Senden başka beklentilerim de var canım istikbal-i şahsım. Bu kadar çok, bu kadar yoğun, bu kadar densiz sıkılmamanı bekliyorum. Umutsuzluğa alışmamanı bekliyorum. "Bi önemi yok, bişey değişmiyecek nasılsa" diye kaçıp kaçıp, saklanmamanı bekliyorum. Daha çok yazmanı, aptalca da olsa, komik hiç olmasa da ve bazen sadece gelişine şöyle, yazmanı bekliyorum.

Hülasa gelecekteki kendim, hala yaşıyorsan, şansımız yaver gitmiş demektir. Sanırım en çok, bunu anlamanı bekliyorum.

biterken,

bi noktada bitsin de gidelim amk. haftalar oldu yazı elimde sünüyor. panik ataklarıma, nanik ataklarla karşılık veriyorum, kimse çakmıyor. içten patlamalı motorlar gibi deviniyorum sonra. şeytan diyor bas git. kulağımı tıkıyorum; na na na na. gerçi bi budapeşteye gidicem, sziget festivali neyin varmış. belki toplarım bünyeyi dönüşte.

geceğinize mail atmak isterseniz, şurada şeysi var.

Related Items